Haberler 42 işçinin öldüğü maden faciasında iddianame tamamlandı

Haberler 42 işçinin öldüğü maden faciasında iddianame tamamlandı

Haberler

Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü’ne ait maden ocağında geçen yıl 14 Ekim günü saat 18.16 sıralarında meydana gelen patlamada 42 işçi hayatını kaybetti 10 işçi de yaralandı. Patlamanın ardından başlatılan adli soruşturmada 8 şüphelisi tutuklu 23 şüpheli hakkında Cumhuriyet Savcılığınca iddianame hazırlandı. 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede tutuklu şüpheliler Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural hakkında her bir işçi adına 42’şer kez “muhtemel kastla öldürme”, 4 kez “muhtemel kastla yaralama” suçundan hakkında toplam bin 62’şer yıla kadar hapis cezası talep edildi.

Diğer 4’ü tutuklu 19 şüphelinin hakkında da “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talebinde bulunuldu. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Başkanlığı Bursa Test ve Analiz Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından hazırlanan raporun yer aldığı iddianamede maden işçilerinin kullandığı kıyafetlerin ısı ve aleve karşı koruma, alev yayılma, alevli döküntü ve alevli yanma kriterlerine uygun olmadığına dikkat çekildi.

Yine oksijenli ferdi kurtarıcı maskelerin tek vardiyalı kullanıma göre raf ömürlerinin uygun olduğu ancak iki vardiyalı kullanılması durumunda son kullanma tarihini doldurduğuna yer verilen raporda, şöyle denildi:

“OFK cihaz numunelerinin Almanya menşeili Drager marka Oxy 3000 model oldukları, internette bulunan teknik doküman ve kullanım kılavuzunda cihazların EN 13794 standardına uygun oldukları ve etkinlik süresinin 35 litre/dakika nefes hacminde 30 dakika; 10 litre/dakika sakin nefes hacminde ise 90 dakika olduğunun belirtildiği, üretici firmanın, kurtarıcıların taşıma ömrünü tek vardiyalı işletimde günde 8 saat, haftada 5 gün kullanımda 10 yıl; iki vardiyalı işletimde günde 8 saat haftada 5 gün kullanımda ise 5 yıl olarak belirtildiği, gönderilen 5 adet numunenin yapılan kontrollerinde omuz kemeri ve opsiyonel olduğu belirtilen abrasyon koruması hariç her bileşenin yer aldığının görüldüğü, cihazların üzerinde üretim tarihi olarak Kasım 2015 tarihinin yer alması nedeniyle cihazların tek vardiyalı kullanımda raf ömürlerinin uygun olduğu ancak iki vardiyalı kullanılmaları halinde raf ömrünü doldurdukları, yapılan incelemelerde numunelerin dış muhafaza kutusunda herhangi bir haca kaçağının olmadığı ve cihazların kullanılabilir durumda oldukları, numunelerin ağırlıklarının uygun olduğu, dış görünümlerine ait yapısal bütünlük incelendiğinde içerilerindeki bileşenleri olumsuz yönde etkileyecek bir darbe görüntüsüne rastlanılmadığı, içerideki bileşenlerin, cihazın teknik dokümanında tarif edilen bileşenlerle aynı olduğu, eksik bileşen bulunmadığı ve cihazların bu halleriyle kullanıma hazır oldukları, içerik analizleri değerlendirildiğinde kullanılan kimyasalların oksijen üretimi için uygun nitelikte olduğu, 494 numaralı numunenin başlatıcısının çalıştırılmasıyla ortaya çıkan gaz karışımı üzerinde gerçekleştirilen kromatografik ve spektroskopik analizler sonucunda bu gaz karışımının uygun ve solunabilir nitelikte olduğu, analiz sonuçları dikkate alındığında rastgele seçilen numunenin bir OFK cihazında olması gereken özelliklerde olduğu, üretici firma tarafından yayınlanan dokümanda verilen bilgilere göre, nem göstergesine göre OFK kutusunun sızdırmazlığı sağladığı yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.”

class=’medyanet-inline-adv’>

haberler 42 işçinin öldüğü maden faciasında iddianame tamamlandı

VANTİLATÖRLER VE VANTÜPLER TOZ PATLAMASINDAN KAYNAKLI ERİMİŞ

İddianamede “Maden ocağında aktif kullanılabilir yeterli sayıda vantilatör var mı?” şeklindeki soruya ocakta yeterli havalandırma olmadığı, vantilatörlerin özelliğini yitirmiş olduğunu, işçilerin izne çıkartıldığında bu vantilatörlerin değiştirileceğini, bazı tanıklar arkadaşlarını kurtarmak için maden ocağına indiklerinde vantilatör ve vantüplerin toz patlamasından kaynaklı eridiğini ifade ettiği de yer aldı. İddianamede tanıklara ilave olarak söylemek istedikleri sorulduğunda; ayak arkasına beton enjeksiyon yapıldığı, ayak altlarına taş tozu serpildiğini ve kömür tozunun patlamasının bu şekilde engellendiğini, ancak kimi işçilere göre 2-3 ay kimilerine göre yaklaşık 1 yıldır bunun yapıldığını görmedikleri, -350 kotta çalışan arkadaşlarının, o bölgenin ekstra sıcak olduğunu söylediklerini, bazen de orada bulunan hava sensörlerine hava tutulmak yoluyla değerlerin düşük gösterildiği konusunda duyumları olduğunu, sensörle arın arasında mesafe olduğunu ve bu nedenle düşük değer verdiğini, arındaki gaz oranı yükselince sensöre ulaşmasının biraz zaman aldığını, bunun için de el dedektörleri kullanılması gerektiği, gaz oranını izleme merkezinin göremediği için patlamanın gerçekleştiğini ifade ettiler.

class=’medyanet-inline-adv’>

PATLAMA ANINA KADAR 85 KEZ İKAZ SEVİYESİNİ GEÇMİŞ

Öte yandan Merkezi Gaz İzleme Defteri’nde patlamadan bir gün önce -300/350 nefeslik çıkışı bölümünün sensör arızası verdiği, veri alınamadığı ibarelerine dikkat çekildi. Arızanın giderildiğine dair herhangi bir açıklamanın olmadığı defterde patlama anına kadar metan gazı değerlerinin yüzde 1 ikaz seviyesini toplam 85 kez geçtiği belirtilerek şöyle denildi:

“Merkezi Gaz İzleme Defteri” isimli defterde 14/10/2022 tarihli P1 B.1014 ibareleri ile başlayan sayfasında; “-300 2. rekup ve -350 1. rekup pervaneleri vardiya içinde stop olup tekrar yol verildi. ayrıca -300 2. rekup güney tavan damar ayak girişinde elektrik kesintisi olup yol verildi. Durum ocak elektriğe bildirildi. US-21 numaralı pervane şuan stop durumda. P3 vardiyasında yol verileceği emniyet tarafından bildirildi.” şeklinde açıklamaların bulunduğu ancak patlamanın gerçekleşmesi sebebi ile P3 vardiyasında bu eksiklilerin giderildiğine dair herhangi bir bilginin deftere kayıt edilmediği, yine aynı defterde 13/10/2022 tarihinde P1 (00:00 – 08:00) vardiyası görevlilerince ‘CH4-20 -300/350 Nefeslik çıkışı sensör arızası verdi, veri alınamıyor’ şeklinde açıklamaların bulunduğu ve ilerleyen vardiyalarda bu arızanın giderildiğine dair herhangi bir açıklamanın bulunmadığı, 14 Ekim 2022 günü metan gazı değerlerinin patlama anına kadar yüzde 1 ikaz seviyesini toplamda 85 kez geçtiği, %1,5 alarm seviyesini 5 kez geçtiği, karbonmonoksit değerlerinin 25ppm ikaz seviyesini 47 kez geçtiği, 50ppm alarm seviyesini 13 kez geçtiği, Havalandırma vantilatörü değerlerinin 13.10.2022 günü saat 23:43 ile 14 Ekim 2022 günü saat:18:49 zaman aralığının tamamında; 53 kez ikaz (1mm/s-2mm/s) seviyesinde değerleri gösterdiği, 355 kez Alarm (0mm/s-1mm/s) seviyesinde değerleri gösterdiği göz önünde bulundurulduğunda gerekli tedbirlerin alınmadığı, Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinin Ek-3 Yer Altı Maden İşlerinin Yapıldığı İşyerlerinde Uygulanacak Asgari Hükümler başlıklı 10. Kısmında Grizulu Maden Ocakları ile ilgili ‘metan gaz seviyesi sürekli olarak izlenir.’ ‘çalışmalar metan gazı çıkışı dikkate alınarak yürütülür, metan gazından kaynaklanacak riskleri mümkün olduğunca ortadan kaldıracak tedbirler alınır’, ‘bütün grizulu ocaklar her biri tek başına ocağın havalandırılmasını sağlayacak güçte birinin herhangi bir nedenle durması halinde diğeri derhal çalışacak durumda iki havalandırma grubu bulunur.’ hükümlerine rağmen patlamanın gerçekleştiği kısımda bulunan fanın çalışmadığı, bir gün öncesinden itibaren sürekli uyarı ve alarm kayıtları olmasına rağmen gerekli tedbir ve tamir işleminin yapılmadan patlatma yapıldığı ortaya çıkmıştır.”

class=’medyanet-inline-adv’>

2 MİLYON LİRALIK ÖDENEK HARCANMAMIŞ

class=’medyanet-inline-adv’>

İddianamede, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı müfettişlerinin yürüttüğü denetlemede mevzuata aykırılıklar ve eksiklerden halen giderilmediği; ocak havalandırılması, ekipmanın acil hallerde ve ihtiyaç halinde kullanılabilmesi için hava yönü ters çevrilebilecek özellikte değildir ve yer altında kullanılan bazı ekipmanların ATEX belgeli olmadığının altı çizilerek tutuklu müessese müdürü Cihat Özdemir’in, bu tutanağa söz konusu eksikliklerin ALFER isimli firma tarafından yapılarak giderileceği şeklinde beyan ettiğine yer verildi. Ana nefeslik aspiratörü modernizasyonu için ayrılan 2 milyon liralık ödeneğin de harcanmadığı, gerekli modernizasyonun yapılmadığı için kurum yetkililerinin ihmalde bulunduğu iddianamede yer aldı.
İddianamede ayrıca personelin yeterli eğitim almadan 30 dakika olması gereken patlatma süresinin daha az olduğu da yer aldı. Tutuklu müessese müdürü Cihaz Özdemir facianın meydana geldiği gün izin veya istirahat dolayısıyla gaz izleme merkezinde tek kişi olduğunu söyledi. İddianamede gaz izleme merkezinde her vardiya iki görevlinin olması gerektiğine dikkat çekildi.

Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca yeterli bilgi ve tecrübesi bulunmayanların işçi güvenliği ve idari yönden önemli mevkilerde görev yaptığını; tüm yetkilerinin elinden alındığını 2020 yılından bu yana yeraltındaki hiçbir işyerine girmediğini sözlerine ekledi.

class=’medyanet-inline-adv’>

“PATLAMA RİSKİNE RAĞMEN İŞÇİLERİN KARARINA BIRAKILMIŞ”

Geriye dönük gaz sensörü verileri incelendiği bu verilerde 6 kez ikaz, 5 kez alarm seviyesinde değerler görülmesine rağmen tehlikeli bölgede patlatma işleminin adeta normal bir taş kırma işlemi gibi işçilerin kararına bırakıldığına yer verilen iddianamede şöyle denildi:

“14/10/2022 tarihinde saat 18.09’da gerçekleşen ve ölümlere sebebiyet veren patlamaya ait gaz sensörleri kayıtları incelendiğinde; 6 kez ikaz (yüzde 1 metan yüksekliği) 5 kez alarm (yüzde 1,5 metan yüksekliği) değerlerinin görüldüğü, ayrıca el dedektörlerinin geriye dönük metan gazı ve karbonmonoksit değerlerine bakıldığında maden içerisinde süregelen tehlikeli gaz birikiminin/yükselmelerinin olduğu, çok riskli iş kategorisinde bulunan ve iş güvenliğinin en üst seviyede tutulmasını gerektiren maden sektöründe her türlü metan yükselmesinin takibe, değerlendirmeye ve analize tabi tutulması gerekirken sıradan bir olay gibi karşılandığı, yetersiz gaz izleme personel sayısı ve müdahalesinin olduğu, mühendislerin ve ustabaşlarının maden içerisinde olmadıkları ve bu uyarıları değerlendirmeye almadıkları, keza her patlama sonrası duvar arkası gizli metan sıkışması (degaj) olabileceğinin madenciler tarafından bilindiği, sadece yüzde 1 (ikaz) yüzde 1,5 (alarm) ile sınırlarına bakılarak dinamit patlatılması ve bu işlerin mühendislik bilgisi ve kararı dışında yapılması, her olayın maden kültürü ve tekniği içinde değerlendirilmesi ve analiz edilmesi gerekirken normal bir taş kırma işlemi veya inşaat işlemi gibi işçilerin karar ve ihtiyaçlarına bırakıldığı, Geriye dönük ani karbonmonoksit ve metan değerlerindeki yükselme değerleri incelendiğinde, çeperleri/artıkları temizleme için küçük patlatmaların (patara) yapıldığı, bahse konu bu 1-2 dinamit lokumu ile yapılan çeperleri temizleme patlatmalarının dinamit patlatma güvenliği açısından risk içerdiği, bu işlemin kararının teknik verilere göre değil barutçu ve işçilerin değerlendirmesine bırakıldığı ve rutin bir işlem haline dönüştürüldüğü, Maden içerisinde kömür çıkarırken dinamit kullanımının yoğun olduğu, arın bölgesinden dinamit kullanılarak 1-2 metre derinliğinde kömürün patlatma ile damarından sökülerek alındığı, kömürün, içeriğinde metan gazı barındırdığı, metan gazının oksijen ve ateşleyici ile tetiklendiğinde grizu patlamalarına yol açtığı, sondaj ile metan birikimine denk gelmeden veya metan püskürmesine yol açmadan patlatma yapmak ve ilerlemek için kömür içerisine sondaj işlemi uygulandığı ve ölçümlerinin yapıldığı, ne kadar mesafede bir sondaj yapılması mevzuatta belirli iken güvenli mesafenin hiçe sayılarak dinamit patlatması gerçekleştirildiği, her adımı ölçülere dayalı mevzuat düzenlemelerine rağmen bu konuda tedbirsizlik zinciri ve koordinasyonsuzluk olduğu anlaşılmıştır.”

İddianamede kural ihlallerinin yaygınlaşması, denetimsizliğin işletmede disiplinsizliğe neden olduğu ve “Bilimsel anlayıştan uzak usta çırak tecrübesiyle yönetildiği” değerlendirilmesine dikkat çekildi.

Read More

Haberler Gençler ve Büyükler Dağ Kayağı Türkiye Şampiyonası, Rize’de yapıldı

Haberler Gençler ve Büyükler Dağ Kayağı Türkiye Şampiyonası, Rize’de yapıldı

Haberler

İkizdere ilçesinde bağlı Cimil Yaylası’nda bu yıl 2. kez düzenlenen şampiyonada Türkiye’nin farklı yerlerinden gelen 70 sporcu U16, U18, U20, U21, U21 kategorilerinde yarıştı. Start noktasından başladıktan sonra belli bir mesafe tırmanan sporcular, tırmandıkları yerden kayarak en kısa sürede yarışı bitirmeye çalıştı. Kıran kırana görüntülere sahne olan yarışların sonucunda dereceye giren sporcular, Türkiye’yi uluslararası müsabakalarda temsil edecek.

Yarışma sırada ayağında sakatlık yaşayan ve ekiplerin ilk müdahalesinde bacağının kırıldığı tespit edilen 21 yaşındaki Emirhan Adaşıroğlu, dağın yamacından sedye ile ekipler tarafından kurtarıldı. Daha sonra yamaçtan indirilen sporcu ambulans ile hastaneye ulaştırıldı.

Ersan Başar: “Amacımız bu bölgede uluslararası bir yarışma yapmak”

Cimil yaylasında uluslararası bir yarışma düzenlemeyi hedeflediklerini belirten Türkiye Dağcılık Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Ersan Başar, “Türkiye Dağ Kayağı şampiyonasını bu yıl Cimil’de 2. kez düzenliyoruz. Ülkemizde yeni gelişmeye başlayan spor dalı olarak Türkiye Dağcılık Federasyonu tarafından son 10 yıldan beri Türkiye şampiyonaları düzenliyoruz. Uluslararası yarışmalara sporcularımız katılıyor. Cimil bölgesi özellikle yapısından ötürü bu spora çok uygun. Dağ kayağı mekanik tesislerin olmadığı yerlerde yapılıyor. Özellikle bu şampiyonaya Rize Valiliğimizden destek var. 70 sporcumuz bugün start aldı. Sporcularımız 1 yıldır bu şampiyonaya hazırlanıyor. Buradaki yarışmanın ardından olimpik kadroları oluşturacağız. Buradaki sporcular milli kampa katılacaklar. Sporcularımız yurtdışında ülkemizi temsil edecek. Özellikle Uluslararası Dağ Kayağı federasyonu ISF üyesiyiz. Ülkemizde birçok kere dünya kupaları yaptık. Bugün Cimil bölgesi de 2024 yılı için akredite edilecek. Daha sonrasında uluslararası bir yarışmaya çevirme en önemli hedeflerimizden bir tanesi. Türkiye Dağcılık Federasyonu olarak amacımız bu bölgede uluslararası bir yarışma yapmak. Öncelikle 2024 daha sonrasında 2025’de geleneksel hale getirmek istiyoruz. Buradaki hedeflerimiz büyük. Çünkü bölge hak ediyor. Buraya dünyanın bir çok yerinden sporcular gelerek dağ kayağı yapması için imkan olacak” dedi.

Hakan Karagöz: “İkizdere Cimil’de muhteşem bir organizasyon oluyor”

Bu yıl yarışma 2. kez Cimil yaylasında yapıldığını belirten İkizdere Belediye Başkanı Hakan Karagöz de, “İlkini geçen sene yaptığımız ve Türkiye Dağcılık Federasyonu takvimine giren dağ kayağı şampiyonasının ikincisini yapıyoruz. İkizdere Cimil’de muhteşem bir organizasyon oluyor. Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi burada da kar az. Hakemlerin verdiği karara uygun alan belirlenerek organizasyonu yaptık. Federasyonunda desteği ile Cimil’de Dünya Dağ Kayağı Şampiyonası’nı yapmak istiyoruz. Dağ kayağı okulu kurarak burada gençlerimizi yetiştirmek istiyoruz. Şampiyona için geçen yıl bu yıl buraya gelen sporcular arasında bir Karadenizli sporcu olmaması bizi bu yönde hedefler koymaya teşvik etti. Bizim gençlerimiz de bu spora çok yatkınlar. Bizim gençlerimizde bu sporu yapmaların için ön ayak olmak istiyoruz. Kış sporları içinde ilimizde yeni bir turizm ayağı oluşturmak için gayret gösteriyoruz” şeklinde konuştu.

Kasım Baran Kaygısız: “Yarışma çok güzeldi”

U18 kategorisinde birinci olan Kasım Baran Kaygısız, İkizdere’yi çok beğendiğini ifade ederek, “Yarışmada birinci oldum. Yarışma çok güzeldi. Tırmanışta benden daha iyi çıkan arkadaşlarım vardı ama kayarken onlara yetişip geçmeyi başardım. Benim açımdan güzel bir yarıştı. Geçen sene U16’da üçüncü olmuştum. Bu sene birincilik nasip oldu. İkizdere’de çok güzel bir yer. Gördüğüm en güzel yerlerden biri” dedi.

class=’medyanet-inline-adv’>

haberler Gençler ve Büyükler Dağ Kayağı Türkiye Şampiyonası, Rize’de yapıldı

Read More

Haberler Son dakika! Erdoğan, Putin ile görüştü

Haberler Son dakika! Erdoğan, Putin ile görüştü

Haberler

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Kremlin Sarayı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Devlet Başkanı Putin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşmede Rus gazının Avrupa’ya sevkiyatı için Türkiye’de kurulması düşünülen gaz merkezini ele aldıkları belirtilerek, “Rus doğal gazının arzı ve Türkiye’de bölgesel bir doğal gaz merkezinin kurulması da dahil enerji alanında işbirliği ele alındı” denildi.

class=’medyanet-inline-adv’>

Liderlerin Ukrayna’daki durumu da ele aldığı ifade edilen açıklamada, “Ukrayna çevresindeki duruma ilişkin görüş alışverişine devam edildi. Özellikle Türk tarafının inisiyatifiyle ve Ankara’daki son temaslar göz önüne alındığında, Rusya ve Ukrayna’nın insan hakları komiserleri başta yaralılar olmak üzere esirlerin değiş tokuş edilmesine değinildi. 22 Temmuz 2022 tarihli Ukrayna tahılının Karadeniz limanlarından ihracatına ilişkin İstanbul anlaşmasının paket uygulaması ve Rusya’dan gıda ve gübre tedarikindeki engeller ele alındı” denildi.

Açıklamada, Putin’in görüşmede ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’a batılı ülkelerin Ukrayna’ya silah desteği sağlaması nedeniyle Kiev tarafının askeri saldırılarını arttırdığına işaret ettiği belirtildi.

class=’medyanet-inline-adv’>

Putin ve Erdoğan’ın görüşmede Suriye ile normalleşme adımlarını da değerlendirdiği ifade edilen açıklamada, “Ayrıca Ankara’nın, Türk, Rus ve Suriye temsilcilerinin katılımıyla istişarelere başlama girişimleriyle ilgili Türkiye ve Suriye ilişkilerinin normalleşmesi konuları ele alındı. Astana süreci çerçevesinde Rusya, Türkiye ve İran’ın ortak çalışmasının Suriye’de çözüme yönelik katkısına dikkat çekildi” denildi.

PUTİN’İN TEKLİFİNİ AÇIKLAMIŞTI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hafta sonu Muğla’da gençlerle bir araya geldiği buluşmada, Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili açıklamalarda bulunmuştu. Erdoğan, Rusya lideri Putin’in yaptığı teklifi ve tahıl koridoru ile ilgili son gelişmeleri şu sözlerle paylaşmıştı: Rusya – Ukrayna olayında Türkiye’nin konumunu gördünüz. Karadeniz tahıl koridorunda sorunu çözen Türkiye ama işimiz bitmedi. Herkes Rusya’ya saldırırken biz Rusya’ya saldırmadık. Tam aksine Sayın Putin’le olan ilişkilerimizi daha önce nasılsa yine aynı şekilde koruduk. Hatta, şöyle de güzel bir teklif yaptı, ‘Tahılı ücretsiz göndereyim’ dedi. Biz de ‘Senin ücretsiz göndereceğin tahılı biz de fabrikalarımızda una çevirir, senin de arzu ettiğin gibi fakir Afrika ülkelerine göndeririz’ dedik. Şimdi hedefimiz buğdayı una çevirip fakir Afrika ülkelerine göndermek. Çünkü yüzde 44 Avrupa’ya gitmiş bugüne kadar. Afrika’ya yüzde 14 gibi bir oranda gönderilmiş. Şimdi biz bunu dengeleyip o fakir fukara, garip gureba Afrika ülkelerine göndererek onların beklentilerine en güzel cevabı vermiş olacağız. Bütün bunlar bir taraftan yürürken diğer taraftan da Türkiye’de biz yatırımlarımızı aynı şekilde devam ettiriyoruz. Durmak yok, yola devam.

Read More

Haberler Erdoğan’dan 6’lı masaya ‘imza yetkisi’ eleştirisi: Böyle memleket mi idare edilir?

Haberler Erdoğan’dan 6’lı masaya ‘imza yetkisi’ eleştirisi: Böyle memleket mi idare edilir?

Haberler

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle;  Geçen hafta 10 bine yakın üniversiteli gençle bir araya gelmiştik. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi daim eylesin. Biz gençlerimize güveniyoruz, sizlerin ışıldayan gözlerinizde Türkiye’nin aydınlık yarınlarını görüyoruz. Bizim size verdiğimiz ad ne ‘Z’ ne ‘Y’… Teknofest gençliği. Özellikle küresel siyasette sizlerden çok farklı konumlar bekliyoruz. Kendinize inanın, güvenin. Çünkü bu yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olacak.

class=’medyanet-inline-adv’>

Rusya – Ukrayna olayında Türkiye’nin konumunu gördünüz. Karadeniz tahıl koridorunda sorunu çözen Türkiye ama işimiz bitmedi. Herkes Rusya’ya saldırırken biz Rusya’ya saldırmadık. Tam aksine Sayın Putin’le olan ilişkilerimizi daha önce nasılsa yine aynı şekilde koruduk. Hatta, şöyle de güzel bir teklif yaptı, ‘Tahılı ücretsiz göndereyim’ dedi. Biz de ‘Senin ücretsiz göndereceğin tahılı biz de fabrikalarımızda una çevirir, senin de arzu ettiğin gibi fakir Afrika ülkelerine göndeririz’ dedik. Şimdi hedefimiz buğdayı una çevirip fakir Afrika ülkelerine göndermek. Çünkü yüzde 44 Avrupa’ya gitmiş bugüne kadar. Afrika’ya yüzde 14 gibi bir oranda gönderilmiş. Şimdi biz bunu dengeleyip o fakir fukara, garip gureba Afrika ülkelerine göndererek onların beklentilerine en güzel cevabı vermiş olacağız. Bütün bunlar bir taraftan yürürken diğer taraftan da Türkiye’de biz yatırımlarımızı aynı şekilde devam ettiriyoruz. Durmak yok, yola devam.

class=’medyanet-inline-adv’>

RAMİ KIŞLASI

İşte cuma günü tarihi bir adım attık. Rami Kışlası’nı İstanbulumuzun bir numaralı kütüphanesi haline getirerek bunun açılış gururunu yaşadık. Ve burada öğrencilerimiz çorbasını içecek, çayını, kahvesini… 24 saat full mesai, ücret yok. Gençlerimiz 24 saat icabında gelecek orada dersini çalışacak. Oralar mezbelelikti, rezaletti. Çünkü orada ben çalıştım. Gıda toptancıları sitesiydi. Aynı zamanda top sahası vardı. Orada futbol da oynadım. Bütün bunlarla beraber orayı çok iyi biliriz. Geçmişteki bütün o video kayıtlarını filan görmek, göstermek suretiyle nereden nereye. Mesele bu. Eğer ülkemizi ayağa kaldıracaksak, ülkemize güzellikler kazandıracaksak ne yaptın, bunu ortaya ispatlaman lazım. İşte biz bunu ispatlayarak geleceğe yürüyoruz. Lafla bu işler olmuyor. Onun için Rami Kışlası, o bölgede yaşayanların ki Süleyman kardeşim de o bölgede yaşamış bir insan olarak oradaki okullarda okumuş bir insan olarak. Orada, Anadolu lisesinden 40-50 genç yanımıza geldiler. Onlarla biraz hasbihal ettik. ‘Başkanım 5 dakikada biz okulumuzdan buraya geliyoruz’ diyorlar. Böyle bir çekim alanının oluşmuş olması, Rami Kışlası’nın böyle bir duruma gelmiş olması bir İstanbullu olarak, doğup, büyüdüğüm o bölgede böyle bir kütüphaneye kavuşmuş olmak bizim için bir iftihar vesilesi.

class=’medyanet-inline-adv’>

haberler Erdoğandan 6lı masaya imza yetkisi eleştirisi: Böyle memleket mi idare edilir

TERÖR ÖRGÜTLERİ AYAĞIMIZA BAĞ OLUYORDU, BAŞLARINI EZDİK

Bu yıl Cumhuriyetimizin 100. yılı. Dolayısıyla bu 100. yaşını da farklı bir şekilde kutlamak üzere adımlarımızı atıyoruz. İşte bu eserler, 100. yılımızı kutlamanın birer adıdır, markadır. Bir takvim değişikliğinin ötesinde anlamlara sahip 2023’ü, her bakımdan en iyi şekilde değerlendirmenin gayreti içindeyiz. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz, işte bu irade ve gayretin vücut bulmuş halini temsil ediyor. Son 20 yılda hayata geçirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla adeta ilmek ilmek dokuyarak, ülkemizi böyle bir dönüm noktasının eşiğine getirdik. Altyapı eksiklerimiz vardı, büyük oranda bunları giderdik. Türkiye artık o geçmişteki altyapı sıkıntılarını yaşamıyor. Demokraside sorunlarımız vardı, çözdük. Milli irade önünde engeller vardı, kaldırdık. Güvenlikte sıkıntılarımız vardı, hallettik. Diyarbakır’ın, Van’ın, Hakkari’nin halini düşünün. Ne hale getirmişlerdi çukurlarla o illerimizi. Bunları büyük oranda çözdük, hallettik. Artık gece Diyarbakır’da benim vatandaşım sokağa çıkabiliyor, restoranlarda, kafeteryalarda buluşabiliyor. Bu hale geldik. Terör örgütleri ayağımıza bağ oluyordu, başlarını ezdik.

class=’medyanet-inline-adv’>

Ekonomik göstergelerin tamamında ülkemizi 20 yılın öncesinin tablosuyla kıyas bile edilmeyecek seviyelere getirdik. Elbette bu meşakkatli süreçte zorlandığımız vakitler oldu. Kimi zaman ter döktük, kimi zaman ihanete uğradık, kimi zaman saldırılara maruz kaldık. Kendimiz bedel ödesek de hamdolsun ne gençlerimizin ne de milletimizin hiçbir ferdinin ayağına taş değmesine asla müsaade etmedik. İstiklal Şairimiz Mehmet Akif’in şu tavsiyesini hiçbir zaman aklımızdan çıkarmadık, ‘Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete ram ol, yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol’. Evet biz de sa’ye sarıldık, yani çalıştık, hikmete ram olduk, kaderin üzerindeki kadere ittiba ettik. Sizlerin şu kardeşliğine, sevdasına, salonlara sığmayan heyecanına baktıkça verdiğimiz mücadelenin boşa gitmediğini gördük. Şimdi de yeni bir hamleyle hep birlikte ülkemizi küresel ligin en üst sıralarına çıkarmanın hazırlıklarını yapıyoruz. Bunun için önümüzdeki en önemli sınav 2023 seçimleridir. Sizler bu seçimlerin en önemli aktörlerisiniz. Türkiye yabancı medya organlarının ifadesiyle tarihinin en kritik seçimlerinden birini yapacak. Millet olarak bu seçimlerde sadece adaylar arasında bir tercihte bulunmayacağız, vereceğimiz oyla aynı zamanda eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında çok önemli bir tercih yapacağız. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla ya güzel, mutlu ve müreffeh yarınlara yelken açacağız ya da krizin, kavganın, belirsizliğin, siyasi istikrarsızlığın eksik olmadığı eski Türkiye iklimine tekrar döneceğiz.

class=’medyanet-inline-adv’>

haberler Erdoğandan 6lı masaya imza yetkisi eleştirisi: Böyle memleket mi idare edilir

BU ÜLKE NASIL YÖNETİLİR HABERLERİ YOK

Ne diyorlar? Hepsi başbakan yardımcısı olacakmış, birer tane de bakanlık alacaklarmış. Ya böyle memleket mi idare edilir? Bu cehalet. Bu ülke nasıl yönetilir haberleri yok. İşte biz 20 yıl bu ülkeyi yönettik. Ve nereden aldık, nereye getirdik, her şey ortada. Şu anda daha ortada bir şey yok. Kavga gürültü aldı başını gidiyor. Bunların anayasadan da haberleri yok. Bir defa anayasayı nasıl değiştireceksin? Ondan da haberleri yok. Ne diyor? ‘Hemen seçime gideriz’ diyor. Allah Allah. Seçime gitmenin de şartları var. Daha seçim mi kazandın, cumhurbaşkanını mı seçtin? Neye göre şu anda kalkıyorsun da seçime gidiyorsun. Onca toplantı yaptılar, ortaya vizyon, proje namına hiçbir şey koyamadılar. Ajans mahsulü üçüncü sınıf sokak tiyatroları dışında gençlerimizin dikkatini çekecek hiçbir adım atamadılar. Ama bu arada, yurt dışından çok çok önemli adamları, işte George’lar, filan, falan onlar geliyor. Yok bilmem işte Merkel’in danışmanıymış, yok şunun danışmanıymış. Bu millete yerli ve milli yöneticiler lazım. Cumhurbaşkanı adayı olarak iradesi olmayan, kendi başına karar alamayan, talimatla hareket edecek güdümlü bir figür tarifi yapıyorlar. 

haberler Erdoğandan 6lı masaya imza yetkisi eleştirisi: Böyle memleket mi idare edilir

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Muğla’da Bilgisayar Programlama son sınıf öğrencisi Gülşen Taşoğlu, 21 yıl önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çekilmiş fotoğrafı ile sürpriz yaptı. Gülşen Taşoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanım benim sizinle güzel bir anım var onu paylaşmak istiyorum. Ben 7-8 yaşlarında iken sizinle bir fotoğrafımız var” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘”Nerede oldu bu” sorusuna Taşoüğlu, “İzmir Evka-4 Spor Kompleksi açılışı” cevabı üzerine, “Gülşen senin bu çocukluğun ile şu anki halin birbirine hiç benzemiyor” dedi. O gün tek isteğinin fotoğraf çektirmek ve annesine yazdırdığı mektubu vermek olduğunu belirten Gülşen Taşaoğlu, “Ben bir gün öncesinden anneme bir mektup yazdırmıştım. Size verebilmek için. O gün hem fotoğraf çektirip, hem de mektubu size ulatırdım ben. Mektubun içeriğinde de sizden bir tane bilgisayar rica etmiştim. Aradan bir hafta geçtikten sonra o bilgisayar geldi. Bilgisayar Programlama son sınıf öğrencisiyim. O bilgisayar hala duruyor ve klavyesini her şeyini saklıyorum” dedi.

BUNLAR HİÇBİR KÖRFEZİ TEMİZLEYEMEZLER

Bunlar hiçbir körfezi temizleyemezler. Çünkü ben belediye başkan adayı olduğum zaman Cumhuriyet Halk Partisi’ni şöyle tanımlamıştım, ‘çöp, çukur, çamur’. Çünkü öyle bir İstanbul teslim almıştım. İstanbul’da çöp dağları vardı, çukurlar vardı, çamurlar vardı. Bütün bunlarla beraber meşhur Ümraniye çöp patlaması olayı vardı, kırk civarında insanımız orada ölmüştü. Haliç’i aldığım zaman Haliç tamamen kokuyordu. O semtte, o civarda doğdum, büyüdüm, yaşadım ve biz orada kokudan geçemezdik ama geldik hemen Haliç’i temizledik. 650 dönüm, millet bahçesi gibi bir yer kazandık. Şu anda orada Vialand var, onu yaptık. Haliç’i temizledik, Haliç’te şimdi balık tutuyorlar. Fakat Haliç yine zaman zaman kokmaya başladı. Çünkü dedim ya çöp, çukur, çamur, bunlarda bu var. Haliç daim temiz olsun diye İstanbul Boğazı’ndan Haliç’e tüneller açtık ki oradan gelen suyla Haliç daima temiz bir su imkanına kavuşsun dedik, bunu da başardık ama şimdiki Beyefendinin böyle bir derdi yok. Haliç her an tehdit altında. İzmir Körfezi’nde de şu anda sıkıntı söz konusu. Şu anda bütün bu sıkıntılı yerlerle ilgili çalışmalarımızı yapıyoruz, yürütüyoruz ve aynı şekilde bunları yapmaya yine devam edeceğiz. Çünkü benim milletim ah diyorum, şu CHP’yi bir anlasa da buna 2023’te öyle bir ders versin ki bu gençlik, bir daha bunlar belini doğrultamasın.

Tabii belli oranlar, belli sayılar parlamento içinde sizi özellikle yasal düzenlemelerden öte, fırsat olsa anayasal düzenlemeyi getirmesi bakımından çok önemli. Mesela 400 rakamını yakalamak ciddi manada ne yapar? Parlamentonun gücünü çok artırır ve anayasal düzenleme, değişiklik gerektiği zaman da siz o gücünüzle anayasal değişikliği de yaparsınız. Mesela bizim şu anda yasal düzenlemeler noktasında sıkıntımız yok. Cumhur İttifakı olarak yasal düzenlemeleri yapabiliyoruz. Herhangi bir sıkıntı yok. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile ilgili zaman zaman bazı sıkıntıları farklı kurumlar sebebiyle yaşıyoruz. Yani her şey parlamentoda bitmiyor. Parlamentonun dışında da bazı kurumlar sebebiyle takılmalar olabiliyor. Ama bütün bunlara rağmen biz yolumuza kararlı bir şekilde yürüyoruz, yürüyeceğiz. İşte bu seçim o bakımdan çok çok önemli. Ben gençliğe bu bakımdan çok güveniyorum. Gençlik eğer bu sandıkları inşallah şöyle patlatacak olursa, hele hele bize bir de anayasal noktada bir değişim gücü verecek olursa o zaman bizim ülkemizi yönetme noktasındaki gücümüz çok daha farklı olacaktır. Ben şu anda gençliğin bize olan ilgi alakasında bunu görüyorum, meydanlarda bunu görüyorum. İşte bugün Muğla’yı gördük, Fethiye’yi gördük. Şu anda siz gençlerle bu arada birlikteyiz. Gittiğimiz her yerde hamdolsun milletin ilgi alakası, Volkswagen Arena’daki o toplantı, o da çok çok güzeldi. Bundan sonraki yapacağımız toplantılarda önümüzde Denizli filan var, orada bunları yapacağız.

haberler Erdoğandan 6lı masaya imza yetkisi eleştirisi: Böyle memleket mi idare edilir

BAŞÖRTÜSÜNE ANAYASAL GÜVENCE

Maalesef bunlar akşam başka, sabah başka. Bunlarda yalan leblebi çekirdek gibi. Dürüstlük diye bir şey yok. Bunlar zaten yasal düzenlemeyi teklif ettikleri zaman böyle bir şeye zaten ihtiyaç yok ki. Bu teklifi yaptığın zaman benim ülkemde başörtülü olarak vali, asker, subay var mı? Var. Yargıda var mı? Var. Nereden çıktı bu iş? Dert başka. Ne yapacak? İstismar. Bunun adı siyasi istismar. Yanına da birkaç tane başörtülü bayanı alıyor. Bak diyor biz bu konularda samimiyiz. Dürüst ol dürüst. Hiçbir zaman siz samimi olmadınız, dürüst olmadınız. Bizim başörtülü kızlarımızı senin genel başkan yardımcın ikna odalarında başlarını açtırtmak suretiyle onlara zulmetti. Niye yalan söylüyorsun? Dürüst ol. Biz dedik ki eşeği sağlam kazığa bağlayalım. Gel o zaman dürüstsen, samimiysen Anayasa değişikliği yapalım ki ikide bir önümüze çıkarma, bak hemen, randevu bile vermediler. Size bu ziyareti yaparak konuşalım. Beğenirsiniz beğenmezsiniz biz size bir Anayasa değişiklik metni teklif edeceğiz. Beğenirseniz eyvallah. Beğenmezseniz olması gereken neyse siz bize teklif edin. Ona göre de bu Anayasa değişikliğini yapalım. Ama ne yaptılar? Arkadaşlarımıza randevuyu vermediler. Arkadaşlarımız da mecburen sadece Cumhur İttifakı olarak bir araya geldiler, konuştular. Biz şimdi bu haliyle Meclise bu işi götüreceğiz. Mecliste de komisyonlarda çalışmalarımızı yapacağız. Hiç olmazsa alınacak neticeyi kim görsün? Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, millet görsün.

HDP’NİN ADAY AÇIKLAMASI

Zaten bunlar komplo içinde komplo. Bunlara hiç kafayı takma. Az önce söyledim ya yalan üstüne yalan. Şimdi hepsi bu konuda birbirinden çok daha maharetli, yalanda yarışıyorlar. Ama biz dürüstlükte yarışıyoruz. Farkımız bu. Onların kim hangisi aday çıkaracak, çıkarmayacak bunlara hiç kafayı takmayın. Biz işimize bakalım. Cumhur İttifakı olarak biz ne yapacağız? Biz ona bakalım. Cumhur İttifakı olarak Cumhuriyet’in 100. kuruluş yıl dönümünde bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.

haberler Erdoğandan 6lı masaya imza yetkisi eleştirisi: Böyle memleket mi idare edilir

İSVEÇ’TE PKK REZALETİ

İsveç ve Finlandiya NATO’ya girme noktasında bizden ricada bulundular. Başta Stoltenberg iyi bir dostumuz, iyi bir insan. Biz de peki dedik, kendileriyle bir araya geldik, konuştuk, ettik ve orada bazı sözleşmeler de imzalandı. Ama biz kendilerine bir şey söyledik. Bak dedik, yani bize eğer sizdeki teröristleri teslim etmeyecek olursanız biz bunu zaten Meclis’ten geçiremeyiz. Meclis’ten bunun geçmesi için her şeyden önce 100’ü aşkın 130 civarında, listeleri de verip, bu teröristleri bize vermeniz lazım. Bunlar maalesef bunu yapamadılar. Sonra başbakanları fena bir insan değil bize bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyarette de biz kendisine basın toplantısı yaparken sizde Bülent Keneş diye birisi var FETÖ’cü, bu Bülent Keneş’i bize deport edin, verin dedik. İlginçtir onların yargısı Bülent Keneş’in bize deport edilmesini reddetti. Bunların caddelerinde sık sık zaten PKK’nın gösterilerini izliyoruz ve kendilerini de uyarıyoruz. Ama bütün bu uyarılara rağmen ne yazık ki PKK’nın PYD’nin bu gösterilerde durdurulması filan falan diye bir şey söz konusu olmadı. Şu anda Meclis başkanlarının bize bir ziyareti söz konusuydu. Meclis Başkanımız da bu ziyareti reddetti. Çünkü bunlar hala Türkiye’yi eski Türkiye zannediyorlar. Şu an itibarıyla da bu ziyaret gerçekleşmeyeceği gibi onların İsveç’te bu duruma karşı eğer bir el koymazlarsa İsveç ile münasebetlerimizi çok daha gerebilir. Tabii bu sadece İsveç’te değil sadece Finlandiya’da değil. Sanki Almanya’da yok mu, Fransa’da yok mu! Türkiye olarak bunlara karşı tavrımızı buna göre belirleyeceğiz. Attıkları bütün adımlar, Türkiye’de bunlar istediklerini gerçekleştiremedikleri için güya dışarıdan bizi kuşatacaklar. Ya böyle bir şeyi yapamazsınız. Türkiye’de şu anda onuru, gururu dört dörtlük sağlam olan bir iktidar var. Onun için de bundan sonraki süreçte de Allah’ın izniyle terörle mücadelede Türkiye’yi dışarıdan kuşatamazlar. Bunlara da bunun bedelini bire yüz, bire bin ödetiyoruz, ödeteceğiz. 

Read More

Haberler Nagihan Karadere kansere yakalandığını açıkldı

Haberler Nagihan Karadere kansere yakalandığını açıkldı

Haberler

Survivor All Star 2022’yi altıncı olarak tamamlayan Nagihan Karadere, geçtiğimiz günlerde 700 binden fazla takipçisinin bulunduğu Instagram hesabından şu paylaşımı yapmıştı: 

Bu hırsla bu azimle, bu başarı ile üçüncü kez boşa kürek çekmenin büyük bir üzüntüsünü yaşıyorum. Daha da artık parkur koyulmasın ki kimse kolunu, bacağını, aşil tendonunu bir sayı alma uğruna parkurda bırakmasın. Ne de olsa iş sadece SMS ile yürüyor. Aylardır sakatlıkla parkuru parçalayıp, aç kalmamız ve sağlığımızı kaybetmemiz de yanımıza kar kaldı. Tüm zorlukları ve parkuru aştık ama SMS’te çakıldık! Yani kısacası dostlarım; sahada kazandığımızı masada kaybettik. Olsun be canımız sağ olsun. Daha önce de söylediğim bir sözümü buraya bırakıyorum; ben kaybederken bile hep kazanan biriyimdir!

class=’medyanet-inline-adv’>

“ALLAH BİR DAHA DÜŞÜRMESİN”

Sosyal medyada yeni bir paylaşımda bulunan eski atlet, yeniden Survivor’a katılmayacağını belirtirken, ‘Z kuşağı’ göndermesiyle birlikte şu ifadeleri kullanmıştı: 

Yoğun istek üzerine ‘Bir story atayım’ dedim. Sizler gibi ben de şoklar içerisindeyim. Beklemediğimiz bir son oldu! Ne yapalım, hakkımızda hayırlısı olsun. Söyleyecek çok şey var ama söylememek gerekiyor, konuşmamak gerekiyor. Kırgın mıyım, çok. Üzgün müyüm, söylemeye gerek yok. Sizler elinizden gelenin fazlasını yaptınız, bundan hiç şüphem yok. Ben de elimden geleni yaptım. 38 yaşında bir kadınım, canımı dişime taktım. Tahmin edemeyeceğiniz zorlukta bir sürüveni geride bıraktım. Ne kadar Z kuşağına hitap etmesem de dışarı çıktığımda Z kuşakları tepemden inmiyor, bu da ayrı bir konu. Kime göre, neye göre! Neyse sağlık olsun, Allah bir daha düşürmesin. Boyumuzun ölçüsünü aldık, böyle bir sonu biz de beklemiyorduk. Keşke güzel bir sonla tamamlayabilseydik. Yakında canlı yayın açacağım, orada bol bol dertleşeceğiz.

“SURVİVOR SAHTE BİR ORTAM”

ILICALI’DAN YANIT GECİKMEDİ

Acun Ilıcalı, TV8’de yayınşanan ‘Survivor Panorama’da hem yeni sezon için bilgilendirmeler yaptı hem de Nagihan Karadere’nin açıklamalarına cevap verdi. Nagihan’ın söylediklerini asla kabul etmediğini söyleyen Acun ılıcalı, yarışmacı için şu açıklamayı yaptı:

Nagihan Hanım sağ olsun çok bozuldu Survivor’da birinci olamadı diye. Mesela Nagihan hangi özelliğiyle birinci olacaktı ben onu çözemedim.

haberler Acun Ilıcalıdan sert cevap Nagihan Karadere hastalığını açıkladı

‘Survivor 2022 All Star’da yarışan Nagihan Karadere’ye, Ilıcalı’nın sözleri sorulunca yarışmacı şoke eden gerçeği açıkladı.

“BİR AY ÖNCE KANSER OLDUĞUMU ÖĞRENDİM”

48 yaşındaki Karadere, kendisini arayan gazeteci Bilal Özcan’a şu açıklamayı yaptı:
“Bir ay önce kanser olduğumu öğrendim ve herkes ekmeğimle oynuyor. Saatlerdir ağlıyorum. Hastalığını ailem dahi bilmiyordu, yeni öğrendiler, bugün anneme söyledim. Lütfen benim için dua edin.

haberler Acun Ilıcalıdan sert cevap Nagihan Karadere hastalığını açıkladı

class=’medyanet-inline-adv’>

Survivor Nagihan, Acun Ilıcalı’ya ulaşmaya çalıştığını da açıkladı.

haberler Acun Ilıcalıdan sert cevap Nagihan Karadere hastalığını açıkladı

Read More

Haberler Gazetecinin katili şoke etti! Tehditkar konuşma ile Yargı’da heyecan yükseldi

Haberler Gazetecinin katili şoke etti! Tehditkar konuşma ile Yargı’da heyecan yükseldi

Haberler

Öykü Badur – Kanal D’nin Ay Yapım imzalı sevilen dizisi ‘Yargı’, 15 Ocak Pazar akşamı 50’nci bölümüyle izleyenlerle buluştu. Son bölümde Ceylin, Ilgaz’a boşanma davası dilekçesi vermişti. Dizinin yeni bölümünde, boşanma konusunda kararlı olan Ceylin, yeni bir davada Ilgaz ile karşı karşıya geldi.

AYRILIK ZAMANI

class=’medyanet-inline-adv’>

Ilgaz ve Ceylin tüm yaşananların ardından duruşmaya kadar biraz yalnız kaldı. Ceylin ailesine, mutlu dünyasını yıktıkları için tepkiliydi. Yaşanan olaylardan sonra Ceylin, açtığı boşanma davası konusunda kararlıydı. Ancak Ceylin davaya yetişemedi ve dava ertelendi.

YARGI SON BÖLÜM İÇİN
 

Ilgaz, tavrını belli etmese de boşanma konusunda mutsuzdu. Eve gelen Ilgaz, eşinin eşyaları, yüzüğü ve kolyesini görünce derinden etkilendi.

Bu sırada Tolga, Ceylin, Parla ve Ilgaz’ın takip edilmesi akıllara “Burak hayatta mı?” sorusunu getirdi.

haberler Gazetecinin katili şoke etti Tehditkar konuşma ile Yargı’da heyecan yükseldi

YENİ DAVA

Aralarındaki tüm sorunlara rağmen, Ilgaz ve Ceylin yeni bir davada bir araya geldi. Şile’de suda cansız bedeni bulunan gelin Pars, Eren, Ilgaz ve Ceylin’in gündemindeydi.

class=’medyanet-inline-adv’>

Çetin’in de düğün davetlileri arasında yer alması şaşırttı. Ilgaz, yaşananların ardından düğün mekanını incelemeye gitti. Kamera görüntülerinin incelenmek istenmesi mekân sahibinde gerginlik yarattı.

haberler Gazetecinin katili şoke etti Tehditkar konuşma ile Yargı’da heyecan yükseldi

BERKANT’IN KATİLİ ÖMER

Öldürülen gazeteci davası Derya savcıdaydı. Savcının hazırladığı iddianame Yekta’ya ulaştı ve Haluk için müebbet istenmesi avukatı sinirlendirdi. Bu sırada Laçin, DNA sonuçlarıyla ofise geldi. Laçin, Ömer’in ailede olmasından dolayı mutluydu. Ayten’in Yekta’nın yanında işe başlaması dikkat çekti. Ceylin’in talebiyle Merdan bunu yapmıştı ancak Yekta’nın haberi yoktu.

Haluk ile iddianameyi paylaşan Yekta, sert tepki aldı. Hapishaneden çıkarken oğlu Ömer, Haluk’un babasına olan tavırları nedeniyle olanlardan sorumlu olduğunu imalı şekilde ifade etti. Yekta, şaşkınlığını gizleyemedi.

YEKTA HALUK’A TUZAK MI KURDU? İZLEMEK İÇİN TIKLA

DERYA HAMİLE

Çetin’e verdiği yüklü miktardaki parayı soran Aylin, istediği olumlu yanıtı alamadı. Aynı zamanda Çetin’in başka bir kadınla yemek yediği ve ona bir kolye hediye ettiği görüldü. Süreç içerisinde düğün hazırlığında olan Derya savcının midesinin bulanması hamile olma fikrini akıllara getirdi. Bunu Ceylin’le paylaştı ve Ceylin aldığı test ile Derya’ya gitti. Sonuçta Derya’nın hamile olduğu ortaya çıktı. Ancak savcı durumdan korkuyordu.

Merdan Dede ise ev hapsine alındı. Parla ve Ceylin’in ailesi Merdan’a yaşananlardan dolayı teşekkür etti.

ILGAZ’DAN BEKLENMEYEN HAREKET

class=’medyanet-inline-adv’>

Ceylin, eve eşyalarını almaya geldi. Ilgaz’ın eşyalarını bavullara koyduğunu görünce Ceylin, bir an önce Ilgaz’ın onu göndermek istediğini düşündü. Ilgaz, eşyalarını görmesi ve kokusundan etkilendiğini söylese de Ceylin’in ikna edemedi.

“ASLA BİRBİRİMİZİ AFFETMEYECEĞİZ” İZLEMEK İÇİN TIKLA 

ŞOKE EDEN ARAMA

Ilgaz, gelin ve damat tarafının ifadesini aldı. Ferda’nın, sevgilisi olduğu düşünülen İsmail tarafından kaçırılmış olma ihtimali göz önünde bulunduruldu. İfadeye alınan İsmail düğün gününde kaçmak isteyip başaramadıklarını ve konuyu yeni öğrendiğini anlattı. Adli tıpta yapılan incelemeler gelinin öldürüldüğünü ortaya koydu.

haberler Gazetecinin katili şoke etti Tehditkar konuşma ile Yargı’da heyecan yükseldi

Düğün videosunu tekrar izleyen Eren ve Ilgaz’ın yanına Ceylin geldi. Bu sırada Çetin’i gördü ve doktor olduğunu söyleyen adamın Çetin olduğunu anlattı. İzleme sırasında Ceylin’e gelen bir telefon ile olayın seyri değişti. Ilgaz konusunda tehdit telefonu alan Ceylin’den olaya intihar denmesi istendi. Ceylin, aramayla büyük şok yaşadı. 

class=’medyanet-inline-adv’>

KEDERLİ DOSTLAR- İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN 

Read More

Haberler ‘Kolay yoldan para kazanma’ linkine tıkladı, büyük şok yaşadı

Haberler ‘Kolay yoldan para kazanma’ linkine tıkladı, büyük şok yaşadı

Haberler

Yunusemre ilçesinde yaşayan ve evli olan A.K. isimli kadın, internette dolaşırken, ‘Kolay yoldan para kazanmak ister misiniz?’ yazılı reklamla karşılaştı. Bilgi almak için linke tıklayan kadın, karşısındaki kişiyle WhatsApp’tan görüşmeye başladı. Uygulama üzerinden görevler verilen A.K.’ye, güven kazanmak için bu görevler karşılığında küçük çapta para da yatırıldı.

class=’medyanet-inline-adv’>

30 BİN TL KREDİ ÇEKTİ

100 TL’lik, 200 TL’lik görevler sonra 1000 TL ve üzeri görevler yapmaya yönlendirilen A.K., bakiyesi yetmediği için 30 bin TL’lik kredi çekti. Kazanacağını düşünerek kredi çeken A.K., görev fiyatlarının 10 bin TL’yi bulmasıyla çekileceğini söyledi. Görevleri yapmadıkça parasını alamayacağını öğrenen A.K., dolandırıldığını anladı. 1 haftada 74 bin TL’sini dolandırıcılara kaptıran A.K., avukatı aracılığıyla suç duyurusunda bulundu.

‘BOŞ ANIMA GELDİ YOKSA OYNAMAZDIM’

Pişman olduğunu dile getiren A.K., “İnternet üzerinde gezinirken linke tıkladım, oradan direkt WhatsApp’a bağlanıldı. Bilgi almak istediğimde, iş platformu olduğunu söylediler. Uygulamada 45 TL’lik bakiyem vardı. İlk olarak o bakiyeyi kullanmamı ve daha sonra 100 TL, 200 TL derken gitgide yükselen miktarda ödeme yapmam söylendi. 500 TL kadar kazandığım söylendi ama görevlerin fiyatları da arttı. Normalde günlük 5 görev verdiler. Bu şekilde 74 bin TL gitti hatta son bir görevim kaldı ve para kazanacağım, diye bütçem yetmediği için 30 bin TL’lik kredi çektim. Haydi son bir görevim kaldı, en azından yatırdıklarımı kurtarayım, diye düşündüm. Zaman aşımına uğradığı için yeniden görev tanımlaması aşaması olduğunu ve paramı çekemeyeceğimi söylediler. Yeni görevler aldım fakat her görev 10 bin TL’ye yükselince, geri çekilmek zorunda kaldım. Her seferinde farklı kişilere para aktarımı oluyordu. Bir daha oynamam. Boş anıma geldi. Normalde böyle bir şey yapmazdım. Bu zamana kadar da böyle şeylere girişmedim. Nasıl yaptığımı ben de bilmiyorum. Çok pişmanım. Kesinlikle tavsiye etmiyorum. Kolay para kazanmak diye bir şey olmadığını öğrendim” diye konuştu.

class=’medyanet-inline-adv’>

‘YENİ DOLANDIRICILIK YÖNTEMİ’

Avukat Mehmet Arslan ise “Müvekkilimiz internet üzerinde gezerken ‘Kolay yoldan para kazanmak ister misiniz? şeklindeki bir reklamla karşılaşıyor. Kendisi bu linke tıklıyor ve karşısına bir numara çıkıyor. WhatsApp üzerinden mesaj atıp bilgi almak istediğinde, karşıdaki kişi bazı görevlerin olduğu, bu görevleri yapması karşılığında kendisine ücret verileceğini söylüyor. Müvekkilim kabul ediyor. Örneğin; size bir ev aleti aldırıyor. Bunun maliyeti 1000 TL, siz parayı yatırıyorsunuz bunun karşılığında size 100 TL, 200 TL komisyon veriyor. Bunu günde 5 kez yapmanızı istiyorlar. Başta kolay görevler vererek, hesabınıza para yatırıyorlar. Size güven sağlıyorlar. Siz de bu görevler sayesinde gerçekten para kazandığınıza inanıyorsunuz. Müvekkilimizde bu şekilde 74 bin TL dolandırılıyor. Yaptığımız araştırmada olayın daha çok yeni olduğu, başka mağdurların olduğunu da gördüm. Bu patlamak üzere olan yeni bir dolandırıcılık yöntemi. Müvekkilimin hangi hesaplara para gönderdiği, hangi hesaplardan para geldiği dosyamızda mevcut. Suç duyusunda bulunduk. Savcılığın bu kişileri bulabileceğine inanıyoruz. Mağdurların sayısı her geçen gün artıyor” diye konuştu. 

Read More

Haberler Sahte rapor şebekesine operasyon: 380 gözaltı kararı

Haberler Sahte rapor şebekesine operasyon: 380 gözaltı kararı

Haberler

İzmir Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, sahte engelli raporu düzenleyen şüphelilere yönelik uzun süreli gerçekleştirdikleri teknik ve fizik takibin ardından operasyonun düğmesine bastı. İzmir merkezli 18 ilde; aralarında organizatör, joker, hastane çalışanları, doktor, devlet memurları, aracı ve sahte rapor sahiplerinin de bulunduğu 380 şüphelinin yakalanmasına yönelik dev operasyon başlatıldı.

class=’medyanet-inline-adv’>

25 BİN – 80 BİN LİRA ARASI PARA KARŞILIĞINDA SAHTE ENGELLİ RAPORU

Soruşturma çerçevesinde yürütülen operasyonda yeni detaylar ortaya çıkarken, gözaltı işlemlerinin sürdüğü öğrenildi. Hakkında gözaltı kararı bulunan sağlıkçıların, hastanelerde kullanılan kayıt sistemi (Probel) üzerinden usulsüzlükler (sahte hastalık tanısı oluşturma, ilaç muafiyet raporu yazma) yapıldığı, veya rapor alabilmek için gerekli olan tetkiklere, sağlam veya engel oranı düşük kişilerin yerine çeşitli hastalıkları bulunan joker kişilerin sokularak, 249 şahsa 25 bin – 80 bin TL arası değişen ücretler karşılığında sahte engelli raporu çıkartıldığı belirlendi. Ayrıca polis ekipleri tarafından yürütülen çalışmada, olayla ilgili 380 şüphelinin ‘Nitelikli Dolandırıcılık, Görevi Kötüye Kullanma ve Resmi Belgede Sahtecilik’ suçlarını işleyerek ilk belirlemelere göre yaklaşık 10 Milyon TL kamu zararına sebebiyet verdiği tespit edildi.

class=’medyanet-inline-adv’>

haberler Sahte rapor şebekesine operasyon: 380 gözaltı kararı

“KAN ŞEKERİNİ YÜKSEK GÖSTERMEK İÇİN PİRİNÇ, TANSİYONLARININ YÜKSEK ÇIKMASI İÇİN ZEYTİN”

Ayrıca soruşturma çerçevesinde, olayla ilgili şüphelilerin, sağlık kuruluna görünecek vatandaşları, rapor alacakları hastalıklarla ilgili bilgilendirdikleri ve doktorları yanlış yönlendirdikleri, bu sayede usulsüz rapor almalarını sağlayarak bu kişilerin erken emeklilik, ÖTV indirimi, ücretsiz ulaşım kartı gibi engelli vatandaşlara tanınan birçok hizmet ve avantajdan yararlanmasını sağladıkları ve kamu zararına neden oldukları da ortaya çıktı. Rapor alma sürecinin tüm aşamalarının şebeke üyeleri tarafından takip edilerek, rapor alacak şahıslara muayeneye girmeden önce kan şekerini yüksek göstermek için pirinç, tansiyonlarının yüksek çıkması için zeytin gibi besin maddelerinin yedirildiği de tespit edildi.

GÖZALTILAR SÜRÜYOR

Aralarında, 32 organizatör, 13 joker, 1 doktor ve 6 devlet memuru olmak üzere toplam 35 hastane çalışanı, 51 aracı ve 249 rapor sahibi konumunda olan şahsın bulunduğu 380 şüpheliye yönelik gözaltı sürecinin ise devam ettiği öğrenildi.

51 ŞÜPHELİ GÖZALTINDA

İzmir merkezli 18 ilde, sahte engelli raporu çıkardıkları belirlenen; aralarında organizatör, ‘joker’ ve hastane çalışanlarının da olduğu 380 şüpheliye yönelik operasyon sürerken, haklarında gözaltı kararı bulunan 51’i yakalandı. Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda ise 3 tabanca, 310 mermi, 49 bin 700 lira, içinde birçok notun bulunduğu 6 ajanda, başkalarına ait hesap dekontları, çeşitli isimler adına düzenlenmiş 27 sahte sağlık kurulu raporu, 105 sentetik hap, çok sayıda muayene kağıdı ve dijital materyal ele geçirildi.

Read More

Haberler Son Dakika Haberler: EYT ne zaman yasalaşacak? 2 soru 2 cevap!

Haberler Son Dakika Haberler: EYT ne zaman yasalaşacak? 2 soru 2 cevap!

Haberler

Milliyet.com.tr/ EYT çalışmasının ne zaman yasalaşacağı günlerdir konuşuluyor.  stajyerlerin düzenleme kapsamına alınıp alınmayacağını merak ediyor.  Ekonomist Muhammet Bayram kritik soruları cevapladı. Bayram milliyet.com.tr’ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

class=’medyanet-inline-adv’>

EYT NE ZAMAN YASALAŞIR, İLK MAAŞLAR NE ZAMAN YATAR?

“Hükümet yetkililerince EYT yasasının ne zaman Meclis’e geleceği ve ne zaman çıkacağına ilişkin bazı açıklamalar mevcut. Biz en başından beri ocak ayında gelirse yasalaşabileceğini vatandaşlarımızın kanuni olarak bir sonraki ay da maaş alabileceğini söylemiştik.

‘EYT YASASINA EKLEMELER YAPILABİLİR’

Meclis’in gündemi bu hafta yoğun. Sözleşmeli personel yasası bu hafta içerisinde Meclis’ten geçecek. Bununla beraber de EYT yasası Meclis gündemine gelecek. EYT yasası önce komisyonda görüşülecek. Komisyondayken de EYT yasasının daha sonra mağduriyetler oluşturmaması ve halihazırda olan mağduriyetlerin giderilmesi açısından bazı eklemeler yapılabileceğini söylemiştik.

class=’medyanet-inline-adv’>

EYT aylardır çalışılan bir kanun, çok ince eleyip sık dokundu ancak bazı sorunlar hala bulunmakta. Komisyonda bazı ilave eklemeler yapılabileceği gibi yasada maaşların alınmasına ilişkin ya da yürürlük tarihine ilişkin düzenleme yapılabilir.

Kanunlar geriye yürümez ancak büyük bir beklenti söz konusu. O yüzden hızlı bir şekilde komisyonda görüşülürse ve bu ay sonu yasalaşırsa SGK kanunundaki şu hüküm atlanabilir.

SGK Kanununa göre başvurduktan sonraki ay başı itibarıyla maaşın bağlanabileceği söyleniyor. Ancak kanuna ilave bir hükümle kanununun yayınlandığı tarih itibarıyla mali ve sosyal haklara sahip olunabileceği getirilirse eğer ocak ayında yasalaşırsa şubat itibarıyla maaş alma durumu söz konusu olur.

Ancak yasa mecliste ocakta çıkmaz, sayın Cumhurbaşkanınca onaylamaz ve bir sonraki aya kalırsa şubat ayında Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte vatandaşlar şubat ayında başvurularını yaparlar ilk maaşlarını mart ayında alabilirler.

‘EYT’LİLER PROMOSYON ALABİLİRLER’

Bunun önüne bir hükümle geçilebilir ve vatandaşların daha erken maaş almaları söz konusu olabilir. En geç mart ayında maaşların alınabileceğini düşünüyorum. Bununla beraber de vatandaşlarımız ilk maaşlarını almakla beraber bankalara gitmek suretiyle promosyon anlaşmaları yaparak banka promosyonları alabilirler.

class=’medyanet-inline-adv’>

STAJ MAĞDURİYETİ DÜZENLEME KAPSAMINA ALINIR MI?

Geçtiğimiz günlerde Bakan Bilgin açıklama yaptı. Stajyerlerin bir mağduriyet olmadığını söyledi. Ancak teknik olarak stajyerlere yönelik ayrım yapılabilir. Mesela meslek liselerinde okuyup da haftanın belli günlerinde iş yerlerinde çalışanlar da çıraktır. Bir düzenleme yapılarak bu kanun içerisine alınabilir.

Bence stajyerlik bir mağduriyettir. 2022 yılında AK Parti çalışma hayatında bir sürü sorunu çözdü ve halletti. 2023 yılına da bu sorunları çözmek ve devretmek istemiyor. 3600 ek gösterge yapıldı. Sözleşmeli personel yapıldı. EYT yasası nihayete ermek üzere. Geçici işçilerin durumu gündeme gelecek.

‘KOMİSYONDA TEKRAR TARTIŞILMALI’

Çalışma hayatına ilişkin önemli reform niteliğinde işlemler yapılırken stajyerlerin mağduriyetlerinin çözülmemesi bana göre doğru değildir. O yüzden sayın Bakan Bilgin bahsetti ama Meclis Komisyonu’nda görüşüleceği için bunun Komisyon’da tekrar tartışılması ve nihayete erdirilmesi gerektiğini düşünenlerdenim.

class=’medyanet-inline-adv’>

‘PRİM EŞİTLENMESİ DE TORBA YASADA OLMALI’

Bununla beraber de Bağkur’daki ihya sorunu, Bağkur intibak sorunu, prim eşitlenmesi sorunları da EYT yasasındaki torba yasada olması gereken kanun teklifleridir. Çalışma hayatında EYT çözülürken farklı primler ödeyen ama aynı maaşı alan, hatta Bağkur’da 2 bin öncesi ve sonrasında aynı prim gününü ödeseler dahi düşük maaş alan kişilerin de sorunları çözülmelidir. Tüm bunların Komisyonda görüşüleceğini düşünüyorum.”

AK PARTİ’DEN EYT AÇIKLAMASI

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, EYT ile ilgili “Şubat veya en geç Mart’ta olacak. Kendi takvimi içerisinde yürüyor. İrade ortaya çıkmıştır” dedi.

Çelik, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) düzenlemesinin ne zaman Meclise sunulacağı ve muhalefetin, “EYT’yi bilerek geciktiriyorlar, seçimi bekliyorlar” şeklindeki eleştirilerine yönelik soru üzerine, “EYT konusuyla önemli olan siyasi iradenin ortaya çıkmasıydı. Meclis’in kendi çalışma takviminde en hızlı şekilde sonuç alınacak. Bakanımız açıklama yapmıştı, Şubat veya en geç Mart’ta olacak. Kendi takvimi içerisinde yürüyor. İrade ortaya çıkmıştır. Bakanımız da gerekli açıklamayı yaptı. Bu çerçevede herkes müsterih oldu. Şubat en geç Mart ayı içinde sonuçlanacaktır” diye konuştu.

Read More

Haberler Kanseri yenen Melanie Griffith’in yüzündeki yara izi korkuttu!

Haberler Kanseri yenen Melanie Griffith’in yüzündeki yara izi korkuttu!

Haberler

1988 yapımı ‘Working Girl’ (Çalışan Kız) filmindeki performansıyla Altın Küre kazanan ve Oscar’a aday gösterilen Melanie Griffith, 2018’de sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile cilt kanserine yakalandığını duyurmuş, burnundaki yaranın da kanser tedavisinin son aşamasından kaynaklandığını belirtmişti.

class=’medyanet-inline-adv’>

“KANSERLİ DOKULAR ALINDI”

Gördüğü tedavi sonrası hastalığı yenmeyi başaran dünyaca ünlü oyuncu, “Yüzümden kanserli dokular alındı ve bunların üzeri kapatıldı. Eğer çok fazla güneşe çok maruz kalıyorsanız dikkat edin ve mutlaka doktora gidin” ifadelerini kullanmıştı.

haberler Kanseri yenen Melanie Griffithin yüzündeki yara izi korkuttu

“CİLT KANDERİ KORKUNÇ”

Yıldız isim, o dönemde verdiği röportajda, “Yüzüyle para kazanan bir aktris için cilt kanseri korkunç bir hastalık. Daha sonra yüzünüze bir yara bandı yapıştırıp, dışarı çıkmayı öğreniyorsunuz. Yara bandıyla inek bir öğrenci gibi görünmeye başladım” şeklinde konuşmuştu.

YENİ YARA İZİ!

Son olarak Kaliforniya’da otomobil kullanırken görüntülenen Melanie Griffith, hayranlarını korkuttu. Saçlarını açık bırakıp, güneş gözlüğü takan oyuncu, yüzündeki yara iziyle dikkat çekti.

haberler Kanseri yenen Melanie Griffithin yüzündeki yara izi korkuttu

class=’medyanet-inline-adv’>

Bir ameliyattan kalan dikiş izine benzeyen yara sonrası oyuncunun ne tür bir operasyon geçirdiği merak konusu oldu. Hayranları cilt kanserinin nüksetmiş olabileceğinden endişe duyarken, Griffith’ten konuyla ilgili olarak henüz bir açıklama gelmedi.

haberler Kanseri yenen Melanie Griffithin yüzündeki yara izi korkuttu

YÜZÜNÜ ASLAN PARÇALADI!

Melanie Griffith, 1981 yapımı ‘Roar’ filmini çekerken bir aslanın saldırısına uğramıştı. Yüzüne 100’den fazla dikiş atılan oyuncu, ilerleyen yıllarda sayısız rekonstrüktif ameliyatı geçirmek zorunda kalmıştı. Griffith, “Çoğu insan bana berbat göründüğümü söylüyor. Aldığım tweet’ler gerçekten kötü. Bir noktadan sonra bu düşüncesizce davranışları görmezden gelmeyi ve hayatıma devam etmeyi öğrendim” demişti.

haberler Kanseri yenen Melanie Griffithin yüzündeki yara izi korkuttu

Read More