Guncellemeler

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında 31 Mart 2019 belediye başkanlığı seçimin iptal edilmesinin ardından yaptığı basın açıklamasında YSK başkan ve üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla 4 yıl 1 aya kadar hapis cezası ve siyasi yasak talebi istemiyle dava açılmıştı. Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmaya sanık Ekrem İmamoğlu katılmadı. İmamoğlu’nu avukatlarının temsil ettiği duruşmaya CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP’li milletvekilleri ve belediye başkanları ile çok sayıda partili de izleyici olarak katıldı.

class=’medyanet-inline-adv’>

“BUNA CEVAP VERELİM DEDİ”

Duruşmada ilk olarak İBB Basın Yayın Halkla İlişkiler Başkan danışmanı olan Murat Ongun tanık olarak dinlendi. Ongun ifadesinde olay günü Ekrem İmamoğlu ile birlikte olduğunu söyleyerek, “Bir toplantı esnasında çok sayıda gazeteci arkadaşımız sabah saatlerinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklamada İmamoğlu’na ‘Ahmak’ dediğine dair mesajlar göndererek, Ekrem İmamoğlu’nun bu konuyla ilgili Süleyman Soylu’ya yanıt vermek isteyip istemediğini sordular. Ben de konuyu başkanımıza sordum. O da ‘bu çok yakışıksız bir ifade buna cevap verelim’ dedi. Ardından da ben gazeteci arkadaşları Üsküdar’a davet ettim” dedi.

“SEÇİMLERİN İPTAL EDİLDİĞİ GÜN BİLE..”

Yapılan basın açıklaması sırasında gazetecilerin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu işaret ederek sorduklarını söyleyen Murat Ongun, “Başkanımız da verdiği cevapta ‘Lafa bakarım…’ diye devam eden cümleyi kurdu. Açıklamanın ardından toplantılara devam ettik. Binaya girerken ben kendisine, ‘Acaba sayın bakana çok mu ağır konuştunuz?’ dedim. O da az bile konuştum dedi. YSK ile ilgili seçimlerin iptal edildiği gün bile büyük bir hayal kırıklığı olmasına rağmen Ekrem İmamoğlu’ndan YSK üyeleri ile alakalı olumsuz söz duymadım” dedi.

class=’medyanet-inline-adv’>

“BU DAVA NASIL OLDU ANLAMADIK”

Murat Ongun’un ardından Ekrem İmamoğlu’nun siyasi danışmanı ve kampanya yöneticisi Necati Özkan tanık olarak ifade verdi. Olay günü Ekrem İmamoğlu ile haftalık toplantı yaptıklarını söyleyen Özkan, “Soylu’nun gerçekten yakışıksız ifadeler taşıyan açıklamasından haberdar olduk. Murat Ongun basının, sayın Soylu’nun bu sözlerine cevap verip vermeyeceğini sordu. Başkan da ‘bu açıklamanın ne kadar yakışıksız ve Türkiye siyasetine yanlış yaptıran açıklama olduğunu, elbette cevap verilmesi gerektiğini’ söyledi. Bu cümle ağır bir eleştiri olsa da Türkiye tarihinde en yüksek oy oranıyla seçtiği bir siyasetçinin bu ağır eleştiriye cevap vermemesi düşünülemez. Ertesi gün bu haber basında, ‘Ekrem İmamoğlu Süleyman Soylu’ya cevap verdi’ şeklinde oldu. Ekrem bey böyle anladı, basın böyle anladı, bu dava nasıl oldu kimse anlamadı” dedi.

class=’medyanet-inline-adv’>

SOYLU TANIK OLSUN TALEBİ

Savcının esas hakkındaki mütalaasına karşı beyanda bulunan sanık İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasını (HAGB) kabul etmediklerini belirterek, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun duruşmaya çağırılarak tanık olarak ifadesine başvurulmasını talep etti. Ancak mahkeme bu talebi reddetti.

2 YIL 7 AY HAPİS CEZASI

Alınan taleplerin ardından karar için ara veren mahkeme İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu, “hakaret” suçundan 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme ayrıca, İmamoğlu’nun TCK 53/1 maddesinde kapsamında siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verdi.

KILIÇDAROĞLU ALMANYA PROGRAMINI İPTAL ETTİ

Almanya’ya giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen karar sonrası İstanbul’a döndü. Kılıçdaroğlu’nu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da karşıladı.

class=’medyanet-inline-adv’>

Mansur Yavaş, İmamoğlu’na destek için saraçhane’ye geldi

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen cezanın ardından destek için Saraçhane’ye geldi.

Çoğunlukla sabah uyanınca ellerde, ayaklarda görülen kahverengi, turuncu lekeler halk arasında ‘şeytan kınası’ olarak adlandırılıyor. Hatta bu olay bazı yörelerde ‘melek kınası’ olarak bilinse de yaşananlar daha çok şeytana atfediliyor. Söylenenler arasında ruhun bir süre bedenden ayrılması sonucu bu lekelerin ortaya çıktığı iddiası bile yer alıyor. Sosyal medyada da bu konuda paylaşım yapan pek çok kişi endişesini dile getirerek hurafeleri sıralasa da uzmanlara göre aslında bunun bir açıklaması var. Üstelik kına rengi lekeler herkeste görülebilecek türden bir hastalığa bağlı olarak ortaya çıkabiliyor: ‘Tinea Nigra’ denilen, genellikle vücutta değil, ellerde ve ayaklarda karşılaşılan bir mantar türü.

class=’medyanet-inline-adv’>

NEDEN ÇOĞU KİŞİ SABAH FARK EDİYOR?

Tinea Nigra’nın daha çok tropikal bölgelerde bulunan bir mantar türü olduğuna değinen Dermatoloji Uzmanı Dr. Nazan Taşlıdere, “Bulaşması için direkt toprakla temas edilmesi gerekmiyor. Bazen nemli bir tahta parçasından ya da bulunduğu yüzeyle temastan bile bulaşabiliyor” bilgisini paylaştı. Bulaştıktan 2 ila 7 hafta sonra ellerde ve ayaklarda renk değişimiyle karşılaşıldığına dikkat çeken Taşlıdere, “Siz bu mantarı öncesinden vücudunuza alıyorsunuz ama hastalık yapması ve renk değişikliği zaman alan bir süreç. O yüzden de gündüz farkına bile varmıyoruz. Çoğu insan sabah ellerini yıkarken fark ediyor. Kaşıntı, yanma olmadığı için genelde öncesinde de anlaşılmıyor” dedi.

class=’medyanet-inline-adv’>

Teşhis için hastanın derisinden kazıntı yöntemiyle örnek alıp incelediklerini dile getiren Uzm. Dr. Nazan Taşlıdere, “Onu da mikroskop altında inceliyoruz. Bazı işaretleri gördüğümüzde mantar enfeksiyonu diyebiliyoruz. Onun dışında kültür testi de yapılabilir. Kültürde 1 hafta ya da 10 gün içerisinde siyah renkli bir küf üremesi oluyor. Böylece tanı kesinleştirilmiş oluyor” deyip ekledi:

KORUNMAK İÇİN BUNLARA DİKKAT!

Bu mantar hastalığının bağışıklık sistemi zayıf olanlarda daha yaygın görüldüğünün altını çizen Taşlıdere, “Daha yaygın görülebilse de direkt bir ilişkisinin olduğunu söylemek doğru olmaz. Bütün mantarlar doğrudan temasla herkese bulaşabilir. Lezyona temasla ya da kişinin ayağından nemli ortama bulaşıp oradan da başkalarına geçebilir” ifadelerini kullandı.

Tinea Nigra’dan korunmak için tavsiyelerde de bulunan Dermatoloji Uzmanı Dr. Nazan Taşlıdere, “Özellikle tropikal iklimlerdeysek temasa dikkat etmek lazım. Nemli yüzeylere, toprağa direkt ve uzun süre doğrudan temas etmemekte yarar var. Bir de bu mantar, tuzlu suları çok seviyor. Tropikal bölgelerdeki kumsallarda bulaşma riski daha yüksek” açıklamasını yaptı.

‘AYIRT EDİLMESİ HAYATİ ÖNEME SAHİP’

Özellikle sıcak ve nemli ortamlarda, el-ayak terlemesi olan kişilerde daha kolay oluşabileceğini ve toprakla uğraşanlarda diğerlerine oranla daha sık görüldüğünü dile getiren Dermatoloji Uzmanı Dr. Semra Akıntürk de, “Fayohipomikoz koyu renkli mantarların sebep olduğu fırsatçı enfeksiyonların genel adıdır. Tinea Nigra ise kelime anlamıyla siyah mantar enfeksiyonudur. Derideki sıyrık, yara ya da travma bölgelerinden giriş yaparak elde ayakta ya da vücutta kahverengi lekeler oluşturur” dedi.

class=’medyanet-inline-adv’>

Bulaşmanın genellikle mantarla direkt temasla ortaya çıktığını yineleyen Uzm. Dr. Semra Akıntürk, bu durumun diğer hastalıklardan ayırt edilmesinin de hayati öneme sahip olduğunu belirterek şunları söyledi:

Sema Mihaliç, 1999 yılında Eskişehir’in Tepebaşı ilçesinin Eğriöz Köyü’nde dünyaya geldi. Bir ablası ve bir abisi olan Sema’nın anne ve babası çiftçilik yapıyordu. İlkokul ve ortaokulu şehir merkezinde okuyan Sema ise lisede turizm otelcilik bölümünü bitirdi. O yıllarda düğün ve organizasyon işlerinde çalışarak harçlığını çıkarttı. Ailesi kızlarının köyde kalıp köy işleriyle ilgilenmesini istemiyordu. O dönemde Sema’nın da hayvancılık yapma gibi bir düşüncesi yoktu. Kariyer hayatına yön vermeye çalışıyordu. Bir süre otel ve acentelerde çalıştıktan sonra Tepebaşı Belediyesi’nde işe başladı. Çevre koruma biriminde kağıt atıkları dönüştürüyorlardı. Sema, yaklaşık olarak 9 ay burada durduktan sonra şehirde çalışamayacağına karar verdi. Artık kariyerine tarım ve hayvancılık yaparak köyünde devam edecek, hem kendi işini yapacak hem de kendinden sonra gelen nesillere elinden geldiğince yol gösterecekti.  

class=’medyanet-inline-adv’>

‘ATAERKİL OLAN AİLEMLE SAVAŞIMI KAZANDIM’

Ataerkil yapıda bir aileye sahip olduğunu söyleyen Sema, “Bizim ailede kız çocuklarının fikri alınmaz, onlara danışılmaz ve ne düşündüklerine önem verilmez. Bir de ayıp olayı var. Kadın erkek yan yana olmaz. Hem bu nedenlerle hem de hayvancılığın zorluğunu bildikleri için ailem hayvancılık yapmamı istemedi. Ancak bu düşüncelerin hepsini yavaş yavaş kırdım. Hatta babam beni yanında bir yere götürmekten bile çekinirdi. Şu anda ise durum tamamen değişti.  Tarım ve hayvancılıkla ilgili organizasyonlara davet ediliyorum, babamı da yanımda götürüyorum” diyerek ailesiyle olan savaşını kazandığını dile getirdi.

Köylerde kız çocuklarının 20 yaşını geçtikten sonra evlenmesinin uygun görüldüğünü belirten Sema, “Ailem de bu konuda istekliydi. Ancak ben her defasında girişimci olmak, kendi işimi yapmak istediğimi söyledim. Bu uğurda yanıp tutuştuğumu gören ailem sonunda pes etti. En son babam benim için eve gelmek isteyen görücülere şunları söyledi: “Kızımın evlenmekte gözü yok. Ben artık bunu anladım. İstiyorsan telefon numarasını vereyim, ikna edebilirsen sen et.”

class=’medyanet-inline-adv’>

‘KAFALARDAKİ SÜTÇÜ İMAJINI DEĞİŞTİRDİM’

Güne hayvan sağımı yaparak başlayan Sema, sonrasında dağıtıma çıkıyor. 70 baş hayvandan günlük 300 litre süt elde ediyor. Elde ettiği sütün yaklaşık 200 litresini kooperatif alıyor. Sema, geriye kalan sütü kapı kapı gezip dağıtıyor. Süt dağıttığı kişiler karşılarında onu görünce çok şaşırıyor. Çünkü insanlar kendilerine kasketli ve göbekli bir amcanın süt getireceğini düşünüyor. İnsanların kafasındaki bu düşünceyi değiştiren Sema, genç bir kadının kapılarına süt getirmesinden dolayı mutluluk duyduklarını dile getirdi.  Eskişehir’de ‘Sütçü Tezene’ olarak tanınan Sema, bu nedenini ise şöyle açıkladı:

‘Bozkır Okulu’ projesiyle de yaz mevsiminde çocuklara tarımsal ve hayvansal üretim eğitimi veren Sema Mihaliç, “Ana okullarından gelen çocuklara, buğdayın yolculuğunu anlatıyorum. Birlikte hamur yapıp sacda bazlama pişiriyoruz. İneklerin, koyunların nasıl yerlerde kaldıklarını görüyorlar. Sonra inekleri seviyor, onlardan sağılan sütleri içiyoruz. Üretim olayı tamamen kafalarında oturuyor. Birlikte unutulmuş köy oyunlarını oynuyoruz. Buradan çıkarken hepsi köyde yaşamak ve çiftçi olmak istediğini söylüyor” diye konuştu.

class=’medyanet-inline-adv’>

Sema Mihaliç ‘Bozkır Okulu’ projesinde çocuklarla birlikte

‘HEDEFİM MODERN BİR ÇİFTLİK KURMAK’

Hayvan bakımı ve ahır işlerinin çok kolay olmadığını, en büyük şansının ailesi olduğunu söyleyen Sema, “Köy işletmemiz için kas gücüne ihtiyaç duyuluyor. Günde iki saatimiz gübre temizlemeye, iki saatimiz de hayvan yemlemeye gidiyor. Benim gücümün yetmediği yerde abim ve babam işi devir alıyor. Şu anda babam ve annem çok yaşlandı. Ben de artık daha fazla devam etmelerini istemiyorum. Daha büyük bir yere geçebilmek için birtakım nevi bürokratik işleri halletmeye çalışıyorum. Geçmek istediğim tarlaya yapı ruhsatı verilmiyor. Bu konuda çok çaba sarf ediyorum. Ruhsat verildiği takdirde çiftliğimiz Karadüzen’de 3-4 kişinin baktığı 70 büyükbaşa ben tek başıma bakabileceğim” diyerek hedefinin modern bir çiftlik kurmak olduğunu söyledi. 

class=’medyanet-inline-adv’>

2 yıl önce evlendiği öğrenilen Betül Kılıçkıran’ın ölümü ile ailesi, yakınları ve meslektaşları büyük üzüntü yaşadı. Betül Kılıçkıran, Kaymakamı Osman Demir ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Erhan Kenanoğlu’nun da katıldığı cenaze namazının ardından İsalı Mahallesi’nde toprağa verildi.

Özel hayatını gözlerden uzak yaşamayı tercih eden oyuncu Aslı Enver ile iş insanı Berkin Gökbudak geçtiğimiz ay dünayevine girmişti. Evde aile arasinda kıyılan sade bir törenle hayatlarını birleştiren çiftin nikah şahitliğini Saner Ayar ve Cihan Çalışkantürk yapmıştı.

class=’medyanet-inline-adv’>

“EVETTT”

Berkin Gökbudak ile fotoğrafını 6.4 milyon takipçisinin bulunduğu Instagram hesabından paylaşan güzel oyuncu, kalp emojisiyler birlikte “Evettt” mesajını yazdı. 38 yaşındaki oyuncunun takipçilerinden, nikâh paylaşıma binlerce beğeni gelmişti.

HAMİLE OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI

Son olarak Enver’in, iki aylık hamile olduğu ortaya çıkmıştı. Oyuncunun, çekimlerine önümüzdeki günlerde başlayacağı diziyi, hamileliği sebebiyle bırakmak zorunda kaldığı öğrenilmişti.

TİYATRO ÇIKIŞI GÖRÜNTÜLENDİ 

Aslı Enver, önceki gece ‘Sırça’ tiyatro oyununun çıkışında objektiflere poz verdi. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Enver, “Oyunumuz harika gidiyor. Seyirci çok severek izliyor. Biletlerimiz her oyunda hemen tükeniyor. Gelen herkese çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

class=’medyanet-inline-adv’>

“ÇOK MUTLUYUZ”

Berkin Gökbudak ile sürpriz bir kararla dünyaevine giren Aslı Enver, “Evlilik iyi, güzel bir şey yani. Her şey yolunda, çok mutluyuz” açıklamasını yaptı.

“KONUŞMAYA ÇEKİNİYORUM”

Aslı Enver’in hamile olduğuna dair haberler sosyal medyaya bomba gibi düşmüştü. Hamile kaldığı için evlendiği iddia edilen oyuncu, bu sorularla alakalı, “Çok yeni bir dönem, çok konuşmak istemiyorum. Benim için de yeni bir dönem. Bu konuyla ilgili bana biraz zaman verirseniz daha rahat konuşabilirim o zaman. Konuşmaya çekiniyorum şu anda. İsim düşünmek için de çok erken olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

İLK EVLİLİĞİ ÜÇ YIL SÜRDÜ

Bir dönem şarkıcı Murat Boz ile bir dargın bir barışık birlikteliğiyle çok konuşulan, geçtiğimiz aylarda iş insanı Önder Öztarhan ile kısa süreli aşk yaşayan Aslı Enver, meslektaşı Birkan Sokullu ile 2012’de evlenmiş, üç yılın ardından boşanmıştı.

“KENDİMİ DAHA İYİ TANIYORUM”

İlk kez anne olmaya hazırlanan Aslı Enver, samimi açıklamalarda bulunmuştu. Instyle Dergisi’ne konuşan Enver, “Yalnızlıkla ilgili korkular kalkınca gelecekle ilgili endişeler de azalıyor, geçmişteki bazı davranışlarımın da ne kadar abartılı olduğunu görüyorum. Kendimi daha iyi tanıyor ve dolayısıyla da daha iyi hissediyorum artık” demişti. 

Aleyna Tilki, geçtiğimiz temmuz ayında Amerikan müzik dergisi Billboard’a röportaj vermiş, ardından Instagram hesabından odasında iç çamaşırlarıyla objektif karşısına geçtiği bir pozunu yayınlamıştı. Şarkıcı, sosyal medyada paylaşımına gelen tepkilere ise “Fotoğrafımı muhafazakarlık adı altında eleştirenler; hiçbiriniz muhafazakar değilsiniz. Algınız bir önceki gün bir Türk kadını olarak Billboard’a verdiğim röportajı değil, son fotoğrafıma reaksiyon veriyorsa ilgi alanınız başarı değil, iç çamaşırımdır. Gerçekten temiz bir yerden muhafazakar olanlara saygım derin ve sonsuzdur. Dedelerimi, anane babaannelerimiz bize kıymetli şeyler öğretti. Onların ortamında inanın iç çamaşırıyla gezmiyorum. Sahte muhafazakarlarla bir iç çamaşır partisi yapmak isterim” cevabını vermişti.

class=’medyanet-inline-adv’>

“İNSANLARIN OLUMLU DÜŞÜNCELERİ MUTLU EDİYOR”

Ünlü şarkıcı, geçtiğimiz günlerde de Nişantaşı’nda görüntülenmişti. Objektiflere poz veren Tilki, “Şarkımız gayet güzel gidiyor ve çok olumlu tepkiler alıyorum. İnsanların olumlu düşünceleri beni mutlu ediyor” demişti.

“YORUMLAR NORMAL DEĞİL”

Aleyna Tilki, sosyal medyadan paylaştığı ve birçok eleştiri aldığı pozlarıyla alakalı da şöyle konuşmuştu:

“SONUNA KADAR DİNLEYİN”

Tüm bunların ardından 22 yaşındaki şarkıcı, 3 milyon takipçisi bulunan Instagram hesabının hikayeler bölümünden yaptığı bir paylaşımla bir süre şarkı söyleyemeyeceğini duyurdu. Konserinden bir görüntü yayınlayan ünlü isim, yazısında şu ifadelere yer verdi:

“Son zamanlarda geçirdiğim zor zamanlardan dolayı ses tellerim yırtılmış ve bir süre şarkı söyleyemeyeceğim. Yeniden şarkı söyleyene kadar, performansımı izleyip sesimin değerini tekrar tekrar anlıyorum. Açıp sonuna kadar dinleyin…”

class=’medyanet-inline-adv’>

“ALEYNA TİLKİ BALON”

Öte yandan geçtiğimiz gün yaptığı albümlerle bir döneme damga vurmayı başaran arabesk fantazi sanatçısı Güllü, TV8’de ekranlara gelen ‘2. Sayfa’ programına konuk olarak Aleyna Tilki’yi hedef alan açıklamalarda bulunmuştu.

Program sunucularının Aleyna Tilki’nin de arabesk şarkı okuduğunu hatırlatması üzerine sinirlendiği gözlenen Güllü, şöyle demişti:

MHP lideri Bahçeli, Twitter hesabından yaptığı açıklamada; İstanbul Anadolu 7’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında dün verdiği kararın siyasi ortamı hareketlendirmekle kalmadığına dikkat çekerek, “Abuk sabuk pek çok tartışmayı da körüklemiş, böylelikle fırsatçılara gün doğmuştur. Malum olduğu üzere, ilk derece mahkemenin açıkladığı karar kesin olmayıp İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açıktır. Bu somut gerçek ortadayken bir kaşık suda fırtına koparmak, adeta felaket naraları atmak, darbe iddialarından bahsetmek sahtekârlıktır. Türkiye’de hukukun üstünlüğü hakim, adaletin evrensel ilkeleri havidir. Hiç kimse mahkeme önünde ayrıcalık ve imtiyaz sahibi değildir. Bir mahkeme kararını tasvip etmemek başka, hakaret etmek başkadır. Beğenilmese de yargı kararına herkesin saygı duyması mecburiyettir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı dokunulamaz, ulaşılamaz ve ayrıcalıklı bir şahıs değildir. Hakkında tesis edilen ve kesinleşmemiş bir mahkeme hükmünü fütursuzca siyasileştirip toplumsal alanda yığınak haline dönüştürmek adalet ve hukuk ilkelerine vahim bir saldırıdır” dedi.

class=’medyanet-inline-adv’>

class=’medyanet-inline-adv’>

Kaza, saat 14.30 sıralarında Şanlıurfa’nın Harran ilçesine bağlı Öncüler Mahallesinde meydana geldi. Kaçak göçmenlerin taşındığı, sürücüsü öğrenilemeyen 67 VE 781 plakalı minibüs, jandarma ekiplerine yakalanmamak için tali yoldan ilerlediği sırada Biçer mezrası yakınlarında kontrolden çıkarak sulama kanalına uçtu.

class=’medyanet-inline-adv’>

Minibüsün kanala düştüğünü görenlerin ihbarı üzerine bölgeye jandarma, sağlık ve AFAD ekipleri sevk edildi. Kaza yerine ulaşan ekipler tarafından sudan çıkarılan 6 kaçak göçmenin hayatını kaybettiği belirlendi. İçerisinde toplam 31 kişinin bulunduğu minibüsten kurtulan 5 yaralı ise sağlık ekipleri tarafından kent merkezindeki hastanelere kaldırıldı. Acil serviste tedaviye alınan yaralılardan 3’ü daha doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. 9 kaçak göçmenin hayatını kaybettiği olay sonrası minibüsün devrildiği sulama kanalında da dalgıç polisler tarafından arama yapıldı.

VALİ AYHAN, OLAY YERİNDE İNCELEME YAPTI

Şanlıurfa Valisi Salih Ayhan, kazanın yaşandığı yerde incelemede bulundu. Vali Ayhan, kaza yerinde yetkililerden bilgi alırken, 1 kişinin organizatör olduğu gerekçesiyle gözaltına alındığını söyledi. Olay yerinde ekiplerin çalışmasının devam ettiğini kaydeden Ayhan, şunları söyledi:

class=’medyanet-inline-adv’>

“Burası tali bir yol, ne için burası kullanıldı? Biliyorsunuz; bu göçmen kaçakçılığına yönelik ciddi bir saha çalışması yapıyoruz, arkadaşlarımız ciddi tedbirler aldılar. Maalesef yine de farklı yollardan farklı güzergahlardan faaliyet olabiliyor. İşte onun da gayri yasal bir hususun da acısını burada yaşıyoruz. Sonuçta insanız, göçmen de olsa insanız, üzüntülüyüz.”

Vali Ayhan, kaçak göçmenlerin geçişini organize eden kişinin yakalandığına işaret ederek, “İşlemleri devam ediyor. Savcımız olay yerinde sürecin adli boyutunu yönetiyor. İdari olarak da gerekli tedbirler, tasarruflar ve işlemler devam etmektedir. Acımız büyük, bu olaydan çok derin üzüntü duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bir daha olmamasını temenni ediyorum” dedi.

Acun Ilıcalı, çok izlenen formatı Survivor için yeni sezon startını geçtiğimiz haftalarda vermişti. Ünlü televizyoncu, yıllardır parkur performansı ve ada yaşamının ön planda olduğu yarışmada bu sene önemli bir farklılık yaşanacağını söylemişti. Merakla beklenen programda Acun Ilıcalı bir ismi daha sosyal medya hesabından duyurdu.

class=’medyanet-inline-adv’>

İLK İSİM BERDAN MARDİNİ

Acun Ilıcalı, merakla beklenen Survivor 2023’ün ilk yarışmacısını açıklamıştı. İlk sürpriz, son günlerde yaptığı paylaşımlarla adından sıkça söz ettiren şarkıcı Berdan Mardini olmuştu.

İKİNCİ İSİM DE BELLİ OLDU

Berdan Mardini’nin ardından ‘Survivor 2023’ kadrosunda yer alan ikinci isim Ümit Erdim olmuştu.

BİR İSMİ DAHA AÇIKLADI

Instagram hesabından açıklama yapan Acun Ilıcalı oyuncu Murat Eken’in Survivor 2023 kadrosunda olduğunu duyurdu. Acun Ilıcalı yaptığı paylaşımda “Sevgili Murat Eken Survivor 2023 kadrosuna dahil oldu, başarılar dilerim…” dedi.

MERVE BOLUĞUR’UN SURVIVOR HAZIRLIĞI

Öte yandan Mert Aydın’la evliliğini 53 günde bitiren Merve Boluğur’un da Survivor’a katılacağı iddia edildi. 2023 yılında başlayacak program için Dominik Cumhuriyeti’ne gideceği konuşulan oyuncu, uzun zaman sonra ekrana dönmüş olacak. Boluğur’un, yarışma için hazırlıklara başladığı belirtildi.

Neşet Ertaş’ın ailesi, yazar Prof. Dr. Erol Parlak’ın ‘Garip Bülbül Neşet Ertaş’ kitabının, babalarının isteği dışında yazıldığını iddia etmiş, kitapla aynı ismi taşıyan filmin ‘kişilik haklarını ihlal ettiği’ gerekçesiyle çekimlerinin durdurulması yönünde mahkemeye başvurmuştu. Yapımcı Mustafa Uslu ünlü ozanın hayat hikayesini anlatan filmini, Erol Parlak’ın yazdığı ‘Garip Bülbül Neşet Ertaş’ kitabından uyarladığını iddia etmişti. Ertaş’ın eşi ve çocuklarının yapımcı Mustafa Uslu’ya dava açmıştı. İstanbul 43. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ‘Kişilik haklarına saldırının önlenmesi’ konulu davanın karar duruşmasına Mustafa Uslu eşi Sinem Öztürk ve Neşet Ertaş’ın çocukları Canan, Döne ve Hüseyin Ertaş avukatlarıyla katıldı. Duruşmaya ayrıca filmde Neşet Ertaş’ın çocukluk, gençlik ve yaşlılık halini canlandıran oyuncular da katılanlar arasındaydı.

class=’medyanet-inline-adv’>

“17 BİN KİŞİNİN EMEĞİ VAR, YAZIK ÇOK YAZIK”

Mahkemenin başlamasını eşi ve oyuncularla birlikte bekleyen Mustafa Uslu, açıklama yaptı. Uslu, Ertaş ailesinin rızasını almak için 5 yıldır çaba gösterdiğini ifade ederek, “Neşet Ertaş hayatında her attığı adımın muvafakatnamesini, noter vekaletnamesini veren bir insan. Böyle bir vasiyeti olsa, buna bir vasiyetname çıkarmaz mı? O kadar muvafakatname çıkaran insan, bu kadar önemli bir konuda ya da hali hazırda verdiği muvafakatnamelerde ‘Sinema filmi hariçtir’ diye yazmaz mı? CNN Türk’teki röportajını hepiniz seyrettiniz, hepiniz gördünüz. Kitap hakkında nasıl bahsettiğini, gelecek nesillere kalmasını ne kadar çok istediğini hepiniz gördünüz. Çocuklarımın babalık görevinden, babalıklarından çaldım, günde 18 saat çalıştım, 20 saat çalıştım. Aylardır çalışıyorum. 5 yıllık proje. 3 bin 500 kostüm dikildi. 17 bin kişinin emeği var. Yazık çok yazık” şeklinde konuştu.

class=’medyanet-inline-adv’>

NEŞET ERTAŞ FİLMİNİN YAYINLANMAMASI KARARI

Gizli görülen duruşmanın ardından mahkeme kararını açıkladı. Mahkeme Neşet Ertaş’ın hayatını konu alan ve yapımcılığını Mustafa Uslu‘nun üstlendiği ‘Garip Bülbül Neşet Ertaş’ filmi ve fragmanlarının yayınlanmamasına karar verdi. Ertaş ailesi kararı alkışlayarak kutlarken Mustafa Uslu, ‘’Sansür, babalarını filmini yasakladılar onu alkışlıyorlar’’ diyerek adliyeden ayrıldı.

“BİZLER ELİMİZDEN GELDİĞİNCE UĞRAŞTIK, SAVAŞTIK”

Ertaş’ın çocukları ve avukatları duruşma sonrası Çağlayan meydanında açıklama yaptı. Hüseyin Ertaş kimse hakkında kötü konuşmak istemediğini söyleyerek, “Herkes kendine yakışanı yapar. Bizler elimizden geldiğince uğraştık, savaştık. Güçsüz insanlarla savaşmaya alışmışlar” dedi. Ertaş’ın kızları ise karardan mutlu olduklarını ifade etti.

“NE FİLM NE FRAGMANLAR YAYINLANMAYACAK”

Ertaş ailesinin avukatı Uğur Çapkın ise iki gün önce film için tedbir kararı verildiğini belirterek, “Asliye Hukuk Mahkemesinde bugün ‘kişilik haklarına saldırı’ davası vardı. Bu davadan tedbir kararı verildi. Artık filmin vizyona giremeyeceği tescil edildi. Ne film ne fragmanlar yayınlanmayacak. Bu konuda mahkeme kararını verdi. umuyorum ki bu karar örnek olur. Mahkemenin kararı filmin durdurulması yönünde, fragmanların durdurulması yönündedir. 23 Aralık’ta film oynatılamayacak” ifadelerini kullandı.